UĞRUNCA KÖYÜ MAHALLİ KELİMELER

 

KÖYÜMÜZDE KULLANILAN MAHALLİ KELİMELER (*)

Milletlerin ortak olarak kullandıkları kültür dilinin yanında, her yörenin kendine has olan ağız özellikleri ve kullandıkları kelimeler vardır. Bu kelimeler ya kültür dilinde var olan bazı kelimelerin bozulması sonucu ortaya çıkarlar, ya da kültür dilinde bulunmayan o yöreye has olan kelimelerdir. Bu kelimeler şive ve lehçeye göre farklılıklar göstermektedir.

Köyümüzde de yıllardan beri hep kulağımıza seslenen kelimelerimizi, yazı ile de gözümüze seslenir hale getirtmeye çalıştık. Hep sesine alıştığımız kelimeleri yazılı hale getirirken bazı kelimeleri ifade etmede epeyce zorlandık.

Günümüz şartlarında işlerliğini kaybetmeye başlayan kelimelerimizin unutulmaması için, bunları gelecek nesillere aktarmayı bir görev saydık ve yazılı hale getirmeye çalıştık. Bu konudaki çalışmalarımız halen devam etmekte ve edecektir.

Her yörede olduğu gibi köyümüzün ve yöremizin de kendine has mahalli kelimeleri vardır. Bizde ilginç bulduğumuz bu kelimeleri araştırdık, derledik..

MAHALLİ KELİMELER

A

ABA                 : Elbise, pardesü

ABOO              : Hayret nidası

ABRUL             : Nisan ayı
ABUD               : Bir tür armut

AFALLAMAK    : Şaşmak, yorgun düşmek

AFAT                : Felaket

AHBUN             : Hayvan gübresi

AHLAT             : Armut, Yaban armutu

AHBAB             : Arkadaş

AHUR               : Büyük baş hayvanların yem yedikleri yalak
AHIR                : Hayvan barınağı

AĞARTMAK     : Beyazlatmak

AĞIL                : Açık havalarda hayvanın yattığı yer
AĞZI PEK         : Sır vermeyen

AKRAN             : Yaşıt

ALMA               : Elma

ALIÇ                : Yabani, sarı, tatlı bir meyve
ALİKOPTER     : Helikopter

ALTUN             : Altın

ALUÇ               : Alıç

AMANİN           : Şaşma ifadesi

ANDIR              : Yaramaz,uzak durulması gereken kişiler için kullanılır.
AVARA             : Avare, Boş, işsiz

AVUZ                : İneğin doğumdan sonraki ilk sütü
AYAM BOZDU   : Hava Bozdu
AYAMA             : Lakap

ANADUT           : Üç parmaklı sap taşıma aleti

ARK                 :  İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan su yolu

ASBAB             : Elbise

AZIK                 : Yolluk, yiyecek

B

BEK                 : Sert, katı, sağlam

BESLEK           : Kadın hizmetçi

BILDIR             : Geçen Sene
BİBİ                 : Hala, Babanın kardeşi

BUYMAK          : Donarcasına Üşümek

C-Ç

CAHAL             : Cahil

ÇALMAR          : Koyun,keçinin süt sağılması için toplandığı üstü açık, etrafı çevrili alan
CAMADAN       : Yük taşımaya yarayan, kalın bezden yapılmış sırt çantası
ÇAPMAK          : Koşmak
ÇEBİÇ              : Bir yaşındaki dişi keçi

ÇEMİÇ             : Dut kurusu

ÇERLİYESİCE   : Kızınca söylenen yerme, ayıplama sözü.

CIBIL               : Çıplak
ÇİĞİT               : Çekirdek, fasulse

ÇİĞİT YAHNİSİ : Fasulye Çorbası
ÇİMMEK           : Yıkanmak
CÜCÜK             : Civciv

CUĞ CUĞ         : Tavukları yemlemek için tavukları çağırma sözü

ÇUL                 : Buğday kurutmak için kullanılan kendirden yapılmış kalın örtü

CIVIK               : Sulu olan

ÇIKI~ ÇIKIN     : Bohça, çıkın

CILGA             : Patika yol

ÇİRPİ               : Çalı parçası

ÇÜŞ                 : Yürüyen eşeği durdurmak için söylenen söz. Argo Yakışıksız bir davranış karşısında söylenen kaba bir söz.

D

DEĞERMİ                     : Yuvarlak, Dairesel
DIDISININ DIDISI         : Çok uzak akraba

DİBEK                          : Köy meydanlarında bulunan tahıl öğütmek için kullanılan tas biçimindeki çukur taş

DEMİN                         : Biraz önce

DİRGEN                       : Harmanda sapları yaymaya yarayan demirden çatallı bir tarım aracı

DIRAZ                          : Kel

DIRBIZANLANMAK       : Daralmak, içi sıkılmak
DON                            : Kilot

DÖĞMEÇ                     : Ekmeği yağda kavurarak yapılan bir çeşit yemek

DULUNMAK                 : Suya Dalmak

DÜĞÜ                          : İnce bulgur
DÜVE                           : İki yaşındaki dişi dana

DÜVEN                        : Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne

koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç

DIDISININ DIDISI         : Çok uzak akraba

E

ECÜK               : Azıcık

EBEMKUŞAĞI  : Gökkuşağı

EĞRİLCE         : Hıdrellez

ELVÖRÜ          : Tamam

EMMİ               : Amca

ENTARİ            : Elbise

EVLEK             : Tarlada dönümün bir parçası

EKİS                : Sitem

ERBAT             : Kötü

ESSAH            : Gerçek

EŞİK                : Kabı girişi

EŞKERE          : Aleni

F

FERİK              : Tavuk. Dişi piliç

FIŞKI               : Gübre

FİNGİRDEMEK :Yerli yersiz gülmek, kaş- göz işareti yapmak

G

GAVUT             : Patlamış mısırın un hali

GAYA               : Taş

GAYHI              : Üzerine oturularak binilen büyük boy kayak
GEVEN             : Dikenli bir tür bitki

GELECOŞ         : Bir tür ayran yemeği

GIDIK               : Çenenin kırtlak tarafı

GÖDÜK            : Genellikle tahıl ölçmekte kullanılan bir ölçü birimi

GÜBÜR            : Toz, pislik

GÜĞÜM           : Büyük ibrik

GÜZ                 : Sonbahar

GÜZLEK           : Sonbahar yağmuruyla yeşeren otlar

H

HASE               : Baş örtüsü

HARK               : Su yolu

HARTAMA        : Çok ince kesim, çatı örtmeye yarar tahta
HAŞIL              : Suda pişmiş mısır yarması

HAYIN              : Acımasız gaddar

HEDİK              : Buğday,nohut gb hubub.ların haşlanması ile yapılan yiyecek 

HERK               : Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla.

HERİF              : Evli erkek

HELA               : Tuvalet

HE'LA              : Doğrulama, onaylama

HERLE             : Unu kavurarak yapılan bir çeşit yemek

HINİK               : Sümük

HIMBIL            : Uyuşuk

HIŞIR               : Kırık dökük, eski

HIZAN              : Çoluk,çocuk
HORATA          : Söz, laf

I-İ

IRGAT              : Amale

IVIR ZIVIR        : Vesaire vesaire

IŞGIN               : Genç fidan dalı

İBRİK               : Güğüm

İKİNCÜLÜK      : Bölücülük, ayrımcılık.

İSKEMİ             : Tahta tabure

İŞGİL               : Şüphe kuruntu,

İŞGİLLENMEK : Şüphelenmek

İT DİRSEĞİ      : Arpacık

İZAN                : Akıl, hafıza

K

KATIK              : Ayran

KAĞNI             : Öküz arabası,

KENEF             : Tuvalet

KELEM             : Lahana

KEMÇÜK          : Eğri, Yamuk

KEŞİK              : Sıra

KIRAN              : Salgın hastalık

KİŞKİRTMEK    : İnsan yada hayvanı kavgaya kışkırtmak

KUZLAMAK      : Hayvan doğumu

KUŞLUK          : Sabah ile öğle arası

KULAK ASMA  : İyi değil, dikkate alma.

KÜNDE             : Her gün

KÖYNEK           : Atlet

L

LOĞ                 : Toprak evlerin üstünü sıkıştırmak için kullanılan silindir taş         LOĞKEŞ          : Taş silindir kolu

M

MAĞLATA        : Karışıklık, gürültü

MALAMAT       : Rezillik
MASAT            : Tırpan,bıçak bileme taşı
MASTA            : Sığır sürmeye yarayan uzun sopa
MAYIS             : Kurumamış gübre kokusu
MAZI                : Öküz arabasında ( Kağnı ) tekerleklerin takıldığı ahşap parça
MEREK            : Ot depolanan yer, Samanlık.
MERTEK          : Döşeme altlarındaki ağaçlar

MEŞİN             : Deri
MIH                  : Çivi
MİRMİNEVVES : Darmadağın

MİTİL               : Yüzsüz yorgan
MODUL            : Mastanın ucuna takılan çivi
MUDARA          : İyi olmayan, çürük, zayıf

N

NACAK            : Küçük balta

NEBRİ              : Birini yabancılara benzetmek için söylenen aşağılama sözü.

NÜZÜL             : Felç vurması

Ö

ÖTEBERİ                     : Eşya

ÖTECE                        : Karşı taraf, karşı yüz

ÖLLÜĞÜN KÖRÜ         : Kızınca söylenen yerme, ayıplama sözü.

OĞRULCA                   : Uğrunca, Gizlice

ORAK                          : Yarım çember biçiminde yassı ekin biçme aracı.

OHA                            : Büyükbaş hayvanları durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü.
Hakaret yollu Kaba ve yakışıksız bir davranışta bulunan kişilere karşı kullanılan söz.

P

PALAZ             : Keçi kılından yapılmış kilim
PEŞGİR           : Havlu

PEĞ                 : Yıkık ev yeri

PEZÜK             : Pancar Sapı

PIRTI               : Giyecek

PİLİÇ               : Ferik, Tavuk

PİN                  : Kümes

PUAR               : Çeşme

PUS                 : Hafif sis

S-Ş

SABU               : Küçük çocuk

SAHOL            : Ahırları süpürmeye yarayan süpürge
SAMBAĞI        : Öküz arabasında öküz bağlanan odun'u bağlamaya yarayan ip
SEĞİRTMEK     : Koşmak

SINDI               : makas

SIRACALI        : Sinsi, kötü

SİTİL               : Su,süt taşımaya yarayan bir tür kab

SİĞİNMEK       : Saklanmak
SOYHA            : Kötü

SOKARIÇ         : Yağda kavrulmuş soğan, kıyma, salça, nane vs. karışımı sos
SULU ZIRTLAK: Limon
SÜMSÜK          : Yumruk

ŞALAK             : Tohuma kaçmış hıyar
ŞELEK             : Ot ve yük taşımaya yarayan, sırtta taşınan taşıma aracı
ŞOĞURT          : Salya

T

TALLA             : Tarla

TEREK              : Raf

TOHLU             : Bir yaşındaki koç
TOSBAĞA        : Kaplumbağa

TOKLU             : Bir yaşındaki kuzu

TOY                 : Acemi

TÖNGEL          : Muşmula

TIMAN             : Kilot

TIRPAN            : Uzun bir sapın ucuna tutturulan ekin biçmeye yarayan araç.

U -Ü

UNNAMA          : Lahana çorbası

URGAN            : Kalın ip

ULAMAK          : Eklemek

UĞRUNCA        : Gizlice

ÜRMEK            : Havlamak

Y

YABA               : Çatal ağızlı tel kürek

YARMA             : Buğday kırığı

YANIGARA       : Ne var?,

YAĞARNI         : Vücudun sırt kısmı
YAL                 : Sulu hayvan yiyeceği

YALUZ             : Yalnız

YAŞMAH          : Başla birlikte yüzü, ağzı kapatan örtü

YAVAN             :  Yağı az, tadı az 

YEĞİN              : Hızlı, Acele

YİTMEK            : Kaybolmak

Z

ZALLAH           : Avare gezen, boş

ZAHAR             : Her halde

ZAHRA             : Tahıl türü kış yiyeceğinin genel adı

ZEMHERİ          : Ocak ayı, Kışın en şiddetli zamanı.

ZEVZEK            : Geveze

ZERZE              : Bir tür kapı kitlemeye yarayan halka

ZIBIN                : Çocuk Bezi

ZİNGİLİ ZORT   : Hafif Kadın

(*) Derleyen:  Erol AKGÜL

UĞRUNCA KÖYÜ

 

ANA SAYFA

Free Web Hosting